Latince adı : Leonticeleontopetalum
Almanca : Löwentrapp
İngilizce : Rakaf
Düz Yapraklı Aslan Pençesi, Gülgillerden olan, ormanlarda yetişen yabani bir bitkidir. Halk arasında pelerin otu, harmani otu, aslan ayağı otu, şebnem otu olarak da bilinir. Arslanpençesi hemen hemen tüm Akdeniz bölgeleri ülkelerinde yetişmektedir. Özellikle Türkiye, Kıbrıs, Suriye, Yunanistan ve de Irak'ta bol miktarda tarlalarda gelişi güzel bir şekilde yetişmektedir. Nisan-Mayıs aylarında çiçek açan , 50-80 cm yüksekliğinde bir bitkidir. Çok yıllık, geniş köklü ve dayanıklı, otsu bir bitkidir. 5-7 parçalı yaprakları vardır ve yaprakları büyüktür. Aslan pençesi çiçekleri, ufak, gösterişsiz olup, taç yapraksız ve renkleri yeşilimtraktır.Gölgede yetişmeyen ancak, hem nemli hem de kurak toprakta yetişebilen bir bitki türüdür. Latince adı Leontice leontopetalum hemafrodit'tir. Yani, hem erkek hem de dişi organlarını aynı zamanda bulundurur. Bu bitkinin toksin (zehirli) ve de herhangi bir yan tesir özelliği olmadığından hiç çekinmeden kullanılabilir. Bütün bunlardan başka alınan her hangi bir ilaçla da etkileşmesi söz konusu değildir.
Arslanpençesi çiçek açtıktan kısa bir zaman sonra toplanmalıdır. Gerek çiçeklerini gerekse de yapraklarını kısa zamanda dökmektedir. Çiçeklerini henüz açmamış ise toplanmamalıdır. Kökleri yumru şeklindedir. Bu yumrulara kesinlikle zarar vermeyiniz. Çünkü, bir yıl sonra aynı yumrudan ürün alınabilmektedir. Yumrular genelde toprağın oldukça altındadırlar. Toprak yüzeyine yakın bir seviyeden makas veya bıçakla gövdesinden kesebilirsiniz. Lütfen, köklerine (yumru) zarar vermeyiniz. Arslanpençesinin kökleri hariç, yaprakları, yaprak sapları, gövdesi ve çiçekleri kullanılır. Kesinlikle köklerini kullanmayınız.
Gölgede, havadar bir ortamda (örneğin, balkonda) ve zemine serilecek temiz kuru bir bezin üzerinde kurutabilirsiniz. Kesinlikle naylon sergi kullanmayınız.
Düz yapraklı bu bitki geniş etki ve kullanım alanına sahiptir. Uzun yıllardan beri tedavi ve bitkisel çözüm olarak kullanılan bir bitki olmuştur.
Özellikleri : Meme, lenfbezi, rahim ve prostat kanserlerini önleyici, hormon dengeleyici, menopoz dönemi şikâyetlerine karşı, iyi huylu prostat büyümesini önleyici, düzensiz regl dönemleri ve PMS'ye karşı (Post MenstrualSyndrome), migrene karşı, miyom gelişimini durdurucu
Özellikle kadınlar üzerinde oldukça faydalı olan düz yapraklı aslan pençesi, adet düzensizliği gören bayanlarda adetleri düzenler ve adet günlerini kolaylaştırır.
Menopoz dönemindeki gerginlik, stres, terleme, ruhsal değişkenlik, uykusuzluk, aşırı sinir, sıcak basma ve ruhsal sıkıntıları azaltır.
Vücuda güç, kuvvet verir, ateşi düşürür ve baş ağrılarını keser.
Düz yapraklı aslan pençesinin anne sütü arttırıcı etkisi de vardır.
Böbreklerin ve prostatın düzenli çalışmasına yardımcı olarak kişiyi rahatlatır.
Ağız yaralarında ve boğaz iltihaplarında oldukça faydalıdır.
Kanın pıhtılaşmasında ve yaraların iyileşmesinde hızlandırıcı etkileri vardır.
Sindirim sistemi ve uykusuzluğa iyi gelen düz yapraklı aslan pençesi, kan şekerinin yükselmesini engelleyici etkisiyle şeker hastası olan kişiler içinde faydalıdır.
Romatizma ağrılarına oldukça yararlı etkisi vardır. Bağırsak gazlarını giderir, iştah açar, mideyi kuvvetlendirir. Yağ yakıcı özelliği de vardır.
Düz Yapraklı Aslan Pençesi; en önemli özelliği pek çok kanser çeşidine karşı koruyucu ve önleyicidir ve birden çok şifa verici özelliği vardır. Bunlar sırasıyla;
o Meme, rahim, lenfbezi ve prostat kanserlerine karşı önleyici ve koruyucu olmasıdır.
o Belirtilen kanser türlerinin başlangıcında ise tedavi edici gücünün olmasıdır.
o Belirtilen kanser türleri ileri aşamada ise bunlarıda yavaşlatmaktadır.
o Menopoz dönemindeki bayanların stres, terleme, gerginlik, depresif, ruhsal sıkıntılı durumlarında (PMS-Post MenstrualSyndrome) ve de hormonlarının dengelenmesinde mucizevi etki gösterir. Düzensiz olan regl dönemlerini de düzenler.
o Prostat fonksiyonları ve prostatın sağlıklı çalışması üzerinde çok olumlu etkileri vardır.
o Böbrek fonksiyonları ve sağlıklı çalışması üzerinde çok olumlu etkileri var.
o Prostat büyümesini önleyici özelliği mevcuttur.
o Genel olarak hormon dengeleyici olmasıdır. Meme ve prostat kanserlerinin önemli oluşma nedenlerinden biri de hormon dengesizliğidir. Meme kanserine karşı koruyucu ve önleyici olarak arslanpençesinin hormon dengeleyici gücü tabiat ananın insana sunduğu sonsuz nimetlerinden biridir. Gerek meme ve gerekse prostat kanserlerinin ırsi (kalıtımsal) olma riski mevcut olduğundan, ailesinde ve yakın akrabalarında meme, rahim veya prostat kanseri olanların, özellikle bu bitkiyi kullanmaları çok faydalıdır. Çünkü,arslanpençesi hem önleyici hem de koruyucudur.
Arslanpençesi, menopoz dönemindeki bayanlar için bulunmaz bir imkandır. Özellikle menopoz döneminde stres, uykusuzluk, gerginlik, ruhsal sıkıntı, sinirlilik, ruhsal değişkenlik, isteksizlik, sıcak basması, sebepsiz korku ve terleme nöbetleri gibi şikayetlerin ortadan kalkmasında arslanpençesi çayı çok büyük bir yardımcı ve destekleyicidir. Menopoz döneminde osteoporoz ve dolaşım bozuklukları gibi somatik şikâyetlerde ortaya çıkabilmektedir. Menopoz dönemindeki tüm bu şikâyetlerin ortaya çıkış nedeninin arkasında yumurtalıkta üretilen östrojen hormon seviyesinin giderek azalması yatmaktadır. İşte, bu nedenledir ki, menopoz dönemindeki bayanlara takviye olarak östrojen hormon tedavisi uygulanmaktadır.
Östrojen hormon tedavisi uzun zaman uygulandığı taktirde, meme veya rahim kanseri gibi riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, bu konudaki uygulama kararını ancak, uzman bir hekim verebilir. Son yıllarda, her hangi bir yan etki ve risk göstermeyen bitkisel hormon tedavileri uygulanmaktadır. Bitkisel hormon tedavisinde alternatif olarak başarıyla kullanılan soya, kırmızı yonca (Trifoliumpratense) ve Cimicifugaracemosa bitkileridir.
Aynı şekilde menopoz döneminde olmayan her yaştan genç bayanların ağrılı, ruhsal sıkıntılı, depresif ve gerginlik içinde geçirdikleri regl dönemleri için de arslanpençesi kürü bulunmaz bir yardımcıdır. Arslanpençesi kürünü uygulayanlar, kısa zamanda ne derece etkili olduğunu gözleyebilirler.
o Erkeklerin orta yaşlarından sonra korkulu rüyalarından biride iyi huylu prostat büyümesidir (benigneprostatehypertrophy). İyi huylu prostat büyümesinin en önemli dezavantajı, yaşam kalitesini (quality of life) olumsuz etkilemesidir. Sık sık idrara çıkma, idrar kesesini tam boşaltamama, idrar yaparken uzun uzun bekleme, idrar kesesi üzerinde basınç duygusu, idrarda çatallanma, zaman zaman idrar yaparken yanma olması ve ileri safhalarda da cinsel isteksizliğin yavaş yavaş kendisini gösterebilmesi gibi problemler ortaya çıkar. Bütün bunlar prostat büyümesinin neden olduğu sonuçlardır. İşte, iyi huylu prostat büyümesini önleyebilmek için ve de sağlıklı bir biçimde prostat fonksiyonlarının çalışmasını sağlayabilmek için arslanpençesi kürü bulunmaz ve yeri doldurulamaz bir nimettir.
Yılda bir iki defa uygulanacak olan brokoli kürü de gerek iyi huylu prostat büyümesine gerekse de prostat kanserine karşı güçlü bir önleyicidir (Bakınız: Brokoli).
Bir hastalığı önlemek, hastalığı tedavi etmekten çok daha kolaydır. Hastalık ortaya çıktıktan sonra çoğu zaman vücudumuzda önemli tahribatlar yapabilmekte, yatağa düşürebilmekte veya kalıcı bazı şikayetlerin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Sonuçta yaşam kalitesi düşmektedir.
Yaklaşık 35 yaşından sonra hem bayanların hem de erkeklerin, yılda en az bir-iki defa arslanpençesi kürünü uygulamaları halinde kendilerini bir çok hastalıktan korumuş olurlar.
Özellikle prostat ve meme kanserine yakalanmaktan çekinen kişiler arslanpençesi kürünü zaman zaman uyguladıkları taktirde çok büyük bir oranda bu riskten kendilerini korumuş olurlar.
Mamafih "Nasıl olsa arslanpençesi kürünü uyguluyorum, hekime ve kontrollere gitmeme gerek yoktur." sonucunu kesinlikle çıkarmayınız ve hekim kontrollerinizi düzenli yaptırınız...
Erkeklerde prostat bezinin sağlıklı bir şekilde çalışması ve menopoz döneminde bulunan bayanların da menopoz dönemlerini sıkıntısız bir biçimde atlatabilmeleri için arslanpençesi çok önemli doğal bir yardımcıdır.
Değerli okuyucu, her sağlıklı insanda yaş durumuna göre bir gün içerisinde 50 ile 300 defa kanser hücresi oluşmakta, ancak vücudumuzun bağışıklık sistemi (immün sistem) bu hücreleri yok etmektedir. Vücudumuzun bağışıklık sistemi herhangi bir nedenden dolayı zayıflar ise, bu taktirde kanser hücrelerini denetlemekte yetersiz kalabilmektedir. Bu yetersizliğinden dolayı kanser hücrelerinin sayılarının artmasına ve gelişmelerine engel olamaz duruma düşmektedir. Bu nedenle kansere, bağışıklık sisteminin zayıflamasının yol açabileceği bir hastalık olarak da bakılabilir.
Ancak, bağışıklık sisteminin zayıflaması durumunda ortaya çıkan hastalık bir tek kanser değildir. En genel anlamda şunu söyleyebiliriz, bağışıklık sistemi zayıflamış olanlar hertürlü hastalığa karşı tehlike içindedirler. Bundan dolayı bağışıklık sistemimizin güçlü olması gerekir. Bağışıklık sistemini en iyi güçlendiren sebzeler ve meyveler arasında; brokoli, beyaz lahana, domates, kayısı, portakal ve taze beyaz üzüm bulunmaktadır.
Meme ve prostat kanserinde son 20 yıl içerisinde % 100 artış olmuştur. Bilim adamları bu artışın nedeni üzerinde görüş bildirirken hemen hemen hepsinin ortak görüşü çevre faktörlerinde birleşmektedir. Çevre faktörlerinden bu konuda birinci sırayı zirai ilaçlar almaktadır.
Günümüzde ne içtiğimiz su, ne yediğimiz sebze ve meyve ne de hayvansal besinler katkısız değildir. Herbiri belirli oranda eser miktarda da olsa zirai ilaç içermektedirler.
Tarımda kullanılan bir çok zirai ilaç hormon sistemimizi olumsuz yönde etkilemektedir. Kısaca, hormon dengemizi bozabilmektedir. Almanya Resmi Sağlık Kuruluşları, 8 Kasım 2000' de toplanarak en az 200 tane zirai ilaç ve sanayide kullanılan kimyasal maddenin hormon sistemini olumsuz etkilediğini ortaya koymuşlardır.
Bugün Almanya'da bir çok zirai ilacın kullanımı yasaklanmıştır. Hormon sisteminin olumsuz etkilenmesi, hormon dengesinin bozulması anlamına gelir. Yukarıda belirtildiği gibi gerek prostat ve gerekse de meme kanserlerinin oluşmasında hormon dengesizliğinin rolü vardır.
Hormon sistemi üzerinde olumsuz etkisi olan zirai ilaçlardan ve kimyasal maddelerden bazıları aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tarımda kullanılan zirai ilaçların olumsuz olarak etkilediği diğer bir faktör de erkeklerdeki sperm kalitesidir. Sperm kalitesi, normal sperm konsantrasyonu anlamına gelir. Normal sperm konsantrasyonu 40 milyon/ml dur. Yani, 1 mililitrede 40 milyon tane sperm var demektir. Bu sayı ne kadar düşük olursa, erkeklerin baba olma ihtimali'de o oranda azalmaktadır. Almanya'da yapılan klinik deneyler zirai ilaçların, hareketli sperm sayısını olumsuz etkilendiğini ortaya koymuştur. Bu konuda halk sağlığı ile ilgili resmi kuruluşlar halkı, yayınladıkları dergiler ya da internet üzerinden bilgilendirmektedirler
Tablo: Hormon sistemini olumsuz etkileyen bazı zirai ilaçlar ve kimyasal maddeler:
Sanayileşmiş ülkelerde yaşayan erkeklerin genel olarak sperm kalitelerinde önemli ölçüde düşüş gözlenmektedir. Bu kısaca, sanayileşmiş ülkelerde yaşayan erkeklerin baba olabilme yüzdelerinin azaldığı anlamına gelir. Almanya'da erkeklerin %35' inin sperm sayıları çocuk sahibi olabilmek için gerekli olan sınırın altındadır. Erkeklerdeki sperm sayısını olumsuz etkileyen diğer bir faktör de, hamilelik dönemlerinde östrojen hormonu (diethylstilbestrol = DES) tedavisi gören anne adaylarının dünyaya getirdikleri erkek çocuklarının yetişkin dönemlerinde sperm kalitelerinin düşük olduğudur. Yani, sperm sayıları normal değerlerin altında kalmaktadır.
Sperm sayıları düşük olan erkeklerin sperm sayılarını yükselten mükemmel bir çözüm bitkisel olarak mevcuttur. Keçiboynuzu, kısa zamanda hareketli sperm sayısını yükselten özelliğe sahiptir. (Bakınız: Keçiboynuzu).
vinclozolin |
zirai ilaç |
maneb |
zirai ilaç |
thiram |
zirai ilaç |
zineb |
zirai ilaç |
lindane |
zirai ilaç |
linuron (Lorox) |
zirai ilaç |
atrazina |
zirai ilaç |
styrene |
sanayide kullanılan kimyasal madde |
di-ethylhexylphthalat |
sanayide kullanılan kimyasal madde |
resorcinol |
sanayide kullanılan kimyasal madde |
amitrol |
zirai ilaç |
diuron |
zirai ilaç |
stannane |
sanayide kullanılan kimyasal madde |
Meme, prostat, rahim veya lenfbezi kanserlerinden birine yakalanmaktan korkuyor musunuz?
Tıpta, özellikle meme veya prostat kanserlerine yakalanma riski taşıyan gruplar vardır. Bu gruptakiler için arslanpençesi kürü bitkisel olarak en ideal çözümdür. Almanya Bonn Üniversitesi İnsangenetiği anabilim dalı başkanı Prof. Peter Propping 19 Eylül 2001 tarihinde yaptığı açıklamada genetik riskin olduğunu bildirmiştir. Yani, kanserin kalıtımsal olma riski ' dur. Bu risk grubunda olanlar genel olarak kansere çok erken yaşlarda yakalanmaktadırlar.
Düz Yapraklı Aslanpençesi (LeonticeLeontopetalum), Rahim, meme, lenf bezi veya prostat kanserine riski taşıyor olduğunuza inanıyor iseniz, düz yapraklı aslanpençesi sizin korkularınızı sonlandıracaktır.
Meme kanseri olma ihtimalini en aza indirir. Prostat kanserini engelleyici niteliktedir. Lenf bezi kanserine iyi gelir.
Düz yapraklı arslanpençesi, belirtilen kanser türlerine karşı aynı oranda önleyici güce sahip değildir. Yüzde olarak kendi aralarındaki oranları belirtmek gerektiğinde bu oranlar sırasıyla.
%90 -95 Meme kanseri
%80 -85 Lenf bezi kanseri
%70 -75 Rahim kanseri
%50 -55 Prostat kanseri
Düz Yapraklı Aslan Pençesi Nasıl Tüketilir?
Düz yapraklı aslan pençesinin tüketimi genelde çayı hazırlanarak içilmesidir. Bunun dışında yaprak kurutularak da tüketilir. Taze yaprakları salataya katılarak da yenebilir. Düz yapraklı aslan pençesinin çiçekleri sapları kurutulduktan sonra kaynatılarak da tüketilebilir. Kaynayan bu su çay olarak içilebileceği gibi akne ve yaraları iyileştirmek için, boğaz iltihaplarında gargara olarak da haricen kompres olarak kullanılır.
Arslanpençesi memleketimizde arslankuyruğu, arslankulağı ve kırkbaş olarak da bilinmektedir. Literatürde arslanpençesi üzerine çok az bilgi bulunmaktadır. Daha doğrusu bu bitki çok az araştırılmıştır.
Birbirlerinden tamamen farklı bu iki bitkinin bir tanesi Leonticeleontopetalum, diğeri ise Alchimillavulgaris'dir.
Alchimillavulgaris bitkisi, bayanların düzensiz regl dönemlerine karşı kullanabilecekleri bir bitkidir. Aynı zamanda hormon dengeleyici özelliği de vardır. Ancak, diğer özellikleri yoktur.
Türkiye'de, birbirlerinden tamamen farklı olan bu iki bitki, arslanpençesi olarak bilinmektedir.
Aktarlarda maalesef her ikisi de aynı isim altında satılmaktadır. Satın alırken veya kendiniz toplarken kolayca ayırt edebilmeniz için, yapraklarının kenarlarına dikkat ediniz. Her ikisinin de çiçekleri sarı renklidir, lakin doğru olan arslanpençesinin yapraklarının kenarları düzgündür. Doğru olan Leonticeleontopatalum' dur.
Diğerinin (Alchimillavulgaris) ise, yapraklarının kenarları ince testere dişlidir.
Düz yapraklı aslan pençesi çayını tüketirken içimini kolaylaştırmak için herhangi bir tatlandırıcı ya da başka bir madde kesinlikle kullanılmamalıdır. Çayı hazırlarken kesinlikle 10 dakikadan fazla demlenmelidir ve demleme süresi dolduktan sonra süzülerek çiçeklerinden ayrılmalıdır. Yemek yedikten bir saat kadar sonra içilmelidir. Hazırlanan düz yapraklı aslan pençesinden artanı buzdolabında saklayabilirsiniz fakat en fazla 3 gün koruyabilir, 3 günden sonra kullanılmaz. Taze olarak tüketmeye özen gösterin.
Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, burada ki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız.